Tarihçe

Beykoz'un tarihi boyunca taraftarı her zaman organize olmuştur. Sosyolojik değişimler, yaşayan taraftar profilinin içinde her zaman yer almıştır. Özellikle 20. Yüzyılın ilk yarısında Çayır'da oynanan oyunlar semt halkından büyük ilgi görürdü. Sadece futbol ve güreş de değil; yüzme, kürek, su topu, basketbol, voleybol maçları da yüksek sayıda taraftar önünde oynanırdı.

1940 ve daha sonrasında profesyonelleşme sürecine giren sporların hepsinde Beykoz Spor Kulübü'nün en büyük aktör olması taraftarı da etkilemişti. Özellikle futbol taraftarlığının vazgeçilmezi "deplasman" olgusunu en derin hisseden taraftar biz olmuştuk çünkü tüm maçlar Mithatpaşa, Taksim, Dolmabahçe Stadları'nda oynanıyordu. Her maç vapurlara, motorlara binilerek stadlarda 15-20 bin kişilik taraftar kitlesi oluşturuluyordu.

1970'e kadar olan süreçte sportif başarının da verdiği etki ve Türkiye 'nin içinde bulunduğu ortam nedeniyle Beykoz taraftarı tepe noktası yıllarını yaşıyordu.

1970 sonrası ise özellikle Kelle İbrahim gibi bir birleştirici kuvveti kaybetmenin acısı ve Türkiye'nin değişimi ile tüm Türk takımlarının tribünleri gibi Beykoz tribünleri de kan kaybediyor.

Yine de bugünkü modern tribün oluşumlarının ilk adımları o yıllarda atılıyordu. 1980 ve 1990 yılları çok hareketli geçiyordu. 2000'li yıllara gelene kadar 30 otobüslük şehirler arası deplasmanlar, Beykoz sahasında 17 bin kişilik maçlar normal halimiz oluyordu. Bu dönemde Türk tribünlerinin yeni mottası tayfaya isim koyma rüzgarı bizde de esiyordu. Çubuklu sahilinde toplanan büyüklerimiz tabii ki manzaranın büyüsüyle hep Boğaz ile başlayan kelimeler buluyor en son "Boğazın Yargıçları" isminde karar kılıyorlardı.

2001 yılından sonra Beykoz Taraftarı tüm organizasyonlarını "Boğazın Yargıçları" adıyla yapmıştır. Boğazın Yargıçları halen tüm dünyadaki Beykoz sevdalıların ortak adı durumundadır.

Leave a Reply